steampunk heart

Kutsal Mehmetçik Adı – 17 Mayıs 1995

Kutsal Mehmetçik Adı
17 Mayıs 1995

Prof. Dr. VECİHE HATİBOĞLU

 

Birkaç gündür “Mehmetçik” adı kimi kaynaklarca “Küçük Mehmet” diye açıklanmaktadır. Eskiden beri bilinen “Mehmetçik” adı hiçbir dönemde “Küçük Mehmet” anlamında kullanılmamıştır. Mehmetçik adında kullanılan “-cik/-çik” eki genellikle sevgi kavramı yüklü bir ektir: “Anneciğim= Anne-cik-im” sözünde olduğu gibi. Aynı “-cik/-çik” eki “Mehmetçik” adında da aynı “sevgi” kavramını belirtmekle birlikte “özveri, kahramanlık” kavramlarını da taşıdığından, toplum, bağrından taşan bir ilgi etkisiyle Mehmetçikleri her durumda sevgi ve saygı ile izlemektedir. Oğlunun ya da kardeşinin adı Mehmet olanlar “Mehmet-im” derler de “Mehmetçiğim” demezler.

 

Mehmetçik adı “özverili kahraman” olarak toplumca benimsendiği için Mehmetçikten her yerde, herkes yardım beklediği için, onları güçlendirmeyi, onlara yardım etmeyi de kendisine bir görev sayar.

 

Ölümsüz Atatürk, Çanakkale Savaşı’nda, her hangi bir kuşkuya kapılmadan “Size ben savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” komutunu verir.

 

Atatürk, Mehmetçiklerin üstün özelliklerini yakından bildiği için, daha sonraları “Dünyanın en mükemmel, güvenilir askeri, Türk askeridir” demiştir.

 

Eskiden beri Türk askerinin, bir başka deyişle Mehmetçiğin, tükenmeyen, yozlaşmayan özverili kahramanca davranışları Türk ulusunun güvencesi, sarsılmaz dayanağı olmuştur. Bu bakımlardan Mehmetçiğin yüreğinde beslediği görev duygusu olayları izlerken artar, eksilmez; canla başla görevine bağlanır.

 

Atalarından miras kalan bu topraklardan bir karış vermemek için ant içmiştir. Güçlük çeken halkına yardım için koşan Mehmetçik, asla zahmetten yılmaz. Balkan Savaşı’nda Balkanlardan İstanbul’a doğru göç eden ve yollarda çaresiz kalan halka da tayınından ekmek, matarasından su vermiştir. Yürüyemeyen yaşlıları da sırtlarına alarak İstanbul’a ulaştırmışlardır.

 

Bütün bu özveriler, Mehmetçikler için vicdanlarının sesidir ve asker ocağının değişmez kuralıdır.

 

Türk toplumu da Mehmetçikleri, yakınları, evlatları gibi düşünür, onlara yardımcı olmak için her olanağı sağlar. Onlar da sınırların gerisinde bıraktıkları bütün toplumu anaları, babaları, evlatları gibi düşünürler, onlara zarar gelmemesi için göğüslerini siper ederler. Mehmetçikler için şehit düşmek en üstün mertebedir.

 

Bir yabancı askeri uzman, Mehmetçiklerdeki bu özelliği sezmiş, ölümden korkmayışlarını hayretle izlemiştir.

 

Her savaş sonrasında Türkler, ölen Mehmetçikleri için adlarını, kentlerini, başarı ile yürüttükleri görevlerini belirten taşlarla, mermer mezarlar inşa etmişlerdir.

 

Bütün bu kahramanlıklar, özveriler, kutsal topraklarımız için Mehmetçiklerin görevleri olduğuna göre, Mehmetçiklerimizin adları da kendileri de kutsaldır.